Fabrikada Değil Okulda Olmak Çok Güzel!

ANASAYFAYA GERI DÖN

Fabrikada Değil Okulda Olmak Çok Güzel!

13 yaşında Afganistanlı bir çocuk. Ülkesindeki iç karışıklıktan dolayı ailesiyle birlikte zorunlu olarak göç etmek zorunda kalan yüzbinlerce kişiden sadece biri. Hayali eğitimine devam edip, üniversiteye başlamaktı. Ama daha 13 yaşında iken kendisini dikiş makinasının başında, yaşıtları için tişört üretirken buldu. Aşağıda onun hikayesini okuyacaksın.

“Merhaba, 3 sene önce ailem ve kardeşlerim ile Afganistan’dan Türkiye’ye geldim. Geldiğimde 13 yaşındaydım. Eğitimime devam etmek istiyordum ama nasıl yapacağımı bilmiyordum. Maddi zorluklardan ötürü çalışmak durumunda kaldım. Kardeşlerimle birlikte bir konfeksiyon atölyesinde işe başladım. Bir gün çalıştığım atölyede üretim yapan markanın yetkilileri, işyerimize denetime geldi ve benim henüz 13 yaşındayken orada çalışıyor olduğumu tespit etti. Hemen işi bırakmamı sağladılar ve bu tür durumlarda birlikte çalıştıkları MUDEM’e benim durumumla ilgili bilgi verdiler. MUDEM yetkilileri evimize geldiler, ailem ile tanıştılar ve süreci anlattılar.

En başta söylediğim gibi, ben eğitimime devam etmek istiyordum. Ancak Afganistan’dan Türkiye’ye girerken kayıt yaptırmadığımız için bir kimliğimiz yoktu. Öncelikle bunu çözmemiz gerekiyordu. Kayıt ve kimlik başvurusu için kardeşlerim ile birlikte Ankara’ya, Sığınmacılar ve Göçmenler ile Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) Genel Merkezi’ne gittik. Afganistan’dan geldiğimiz için Uluslararası Koruma Statüsüne başvurabiliyordum. Bu statüyü aldığım zaman, artık Türkiye’de yasal olarak ikamet edebilecek, eğitim ve sağlık imkânlarından yararlanabilecektim.

Ancak başvuru sırasında, istediğim şehirde ikamet edemeyeceğimi öğrendim. Çünkü, benim başvuracağım statü için Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün belirlediği şehirler vardı. Bana ve kardeşlerime Yalova için kayıt yaptırabileceğimiz bilgisi ve bir randevu tarihi verildi.

Randevu tarihine kadar İstanbul’a dönme kararı aldık ve Türkçe derslerime devam ettim. Randevu günü, MUDEM yetkilileri ile birlikte Yalova’ya gittik ve kimlik için başvurumuzu yaptık. En başta annem ve babam bu kimlik sürecine dahil olmamışlardı, daha sonra onlar da başvuru yapmak istediler ve Ankara’ya SGDD Genel Merkezi’ne geldiler. Ancak bu sırada Yalova için durdurulmuştu ve onlara Bolu için başvuru yapabilecekleri bilgisi verildi. Bu durum iyi olmamıştı ve ne yapabileceğimize dair hep beraber düşünmeye başladık. MUDEM’e danıştık. MUDEM de, SGDD ile yürüttüğü görüşmeler sonucu, Yalova için yeniden kayıtların açılmasını beklemekten başka çaremiz olmadığını söyledi.

Bu sırada, İstanbul’daki evimizi taşımaya karar verdik. Eski evimize gelen Türkçe öğretmenim yeni evin uzaklığından dolayı, oraya gelemeyeceğini söyledi. MUDEM yetkilileri, yeni evimize çok yakın bir dil merkezi ile görüştü. Bu merkez, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Afganistan’dan gelen çocuklara dil eğitimi veriyordu. Böylece Türkçe eğitimime yeniden başlayabildim.

Aradan 3-4 hafta geçti. MUDEM bize Yalova için kayıtların yeniden açıldığı bilgisini verdi. Onların desteğiyle hemen tüm ailemizin kaydının Yalova’ya yapılması için SGDD merkezine giderek işlemleri başlattık ve kimlik başvurusu için randevu aldık.

Randevu günü, hep birlikte Yalova’ya gittik, kaydımızı yaptırdık ve kimlik için ilk imzayı attık. Babam hemen Yalova’da yeni bir ev arayışına girdi. Evimizi bulduk ve kısa bir süre içinde tüm aile Yalova’ya taşındık. Bu sırada ben İstanbul’da başladığım Türkçe kursumun ilk kurunu tamamlamış ve başarı sertifikamı almıştım.

Yalova’ya taşınmamızın ardından, MUDEM yetkilileri bizi evimizde ziyaret etti ve beni Yalova’da katılabileceğim kurslar konusunda bilgilendirdi. Ziyaretlerinde Yalova Halk Eğitim Merkezi tarafından sağlanan bir bilgisayar kursundan da bahsetmişlerdi. Bu alanda kendimi geliştirmek istiyordum ve bu fikir çok hoşuma gitmişti. Bu sırada kimliklerimizin basılması işlemleri devam ediyordu ve yaklaşık 1 ay sonra hepimiz Yalova kayıtlı Uluslararası Koruma kartlarımızı aldık. Artık Türkiye’de bir kimliğim vardı ve herkes gibi eğitimime devam edebilecektim. Desteklerinden ve sağladıkları hizmetlerden ötürü, Türkiye’ye, MUDEM’e ve SGDD’ye çok teşekkür ederim!”